Peru’nun simgesi
Nimet Kızıltaş: Peru, Cuzco’dayız. Tarih fışkırıyor şehirden fakat ben gördüğüm her alpakaya yapışıyorum fotoğraf için. Çünkü bu şapşalın hiçbir şeyi umursamaz tavırlarına bayılıyorum. Ayrıca alpakalar binlerce yıldır insanların en değer verdiği hayvan halinde ve Peru’nun simgesi olmuş. Her yerde onlar var.
‘Teknoloji ve estetiğin uyumu’
Nisan Yeşiller: Super Trees, Singapur’daki Gardens by the Bay’in meşhur enerji paneli ağaçları. Ağaçlar, zaten fazlasıyla yeşil olan şehre bambaşka bir hava katmış. Geceleri ışıklandırılan bu bahçe, Singapur’da görmeniz gerekenlerde ilk üçte yer alıyor. Doğa sevgisi, teknoloji ve estetiğin muhteşem uyumu bu kadar güzel yorumlanabilirdi.
‘Görülmeye değer’
Banu Gündoğdu: Hindistan’daki Fatehpur Sikri, Agra’ya 1 saat uzaklıkta bulunan surlarla çevrili eski bir şehir. Burayı gezmek için en az 1.5 saate ihtiyacınız var ve kesinlikle harcadığınız vakte değiyor. Eskiden başkentlik de yapmış bu eski şehir, görülmeye değer yapılarla dolu.
‘Şaşırtan güzellik’
Yeşim Düşova: Kapadokya, taşı, toprağı ile insanı şaşırtan bir güzelliğe sahip. Avanos, Göreme, Uçhisar, Ortahisar, Ürgüp çevresi olarak bildiğimiz eski yerleşimler aslında çok daha büyük bir alana yayılıyor. 10 milyon yıl önce başlayan, volkanik patlamalar sonucu oluşan jeolojik kayaçlar, yıllar içinde oyularak, işlenerek, yaşam alanları yaratılmış.
Labirent gibi
Merve Sultan Kızılyaka Atasever: Rengârenk eski evleri, dar ve taş sokaklarıyla Rovinj, Hırvatistan tatilimizde en beğendiğim yer oldu. Yüzyıllar boyunca Venedik hakimiyetinde kaldığı için resmen küçük bir İtalya şehri. Zaten her köşe başında bir dondurmacı, bir pizzacı var. Rovinj Old Town’da labirent gibi sokaklarda gezerken kaybolmamak ise elde değil.
Taşın sanata döndüğü kent
Münevver Aktürk: Mezopotamya’nın nazlı kızı Mardin… Yüzlerce cümle kurulabilir bu kent üzerine ama anlatılmaz yaşanır bir yer. Biz hayran kalarak döndük buradan. Öyle ki tekrar görülecekler listesinde Kapadokya’dan sonra Mardin de yerini aldı. Sokakları sabun kokan, insanları pırlanta gibi olan taşın sanata dönüştüğü bir şehir.
Huzur veriyor
Nazife Aysal: Nerede olursam olayım, en kötü zamanlarımda kendimi hep bir su kenarında buldum. Burası da Uşak’ta en sevdiğim yerlerden biri olan Clandras Köprüsü. Buraya her gelişimde kendimi daha iyi tanıyorum. Yeşilin tonları bana huzur verirken rüzgârın melodisi kafamın içindeki sesleri dindiriyor.
Harika bir deneyim
Furkan Kumkaya: Burası Niğde’deki Pilot Tepe. 2.650 metrede Çiniligöl ve Karagöl’ü yan yana görmek harika bir deneyimdi. Tabii bunun için çok yürümemiz gerekti.
#milliyetrota
Kars her mevsim güzel
Cansu Dağbağlı: Kars’a kışın gelme fırsatımız olmadı fakat ben binlerce yıllık tarihi olan ve büyük bir coğrafyaya yayılmış Ani Harabeleri’ni yazın gezdiğimiz için çok memnunum. Kışın gelsek bu kadar ayrıntılı gezemezdik. Sanırım Kars’ın tam olarak tadını çıkarabilmek için hem yazın hem kışın gelmeli.
#miliyetrota
Devasa kanyon
Gamze Nur Süyür: İnceğiz diğer adıyla Arapapıştı Kanyonu, Denizli, Aydın ve Muğla sınırlarında yer alıyor. Bu fotoğrafın çekildiği konum ise Denizli’nin Kale ilçesindeki İnceğiz Köyü’nde bulunuyor. Büfenin de olduğu yerde manzaraya karşı piknik yapabileceğiniz kamelyalar var. Burayı mutlaka görmelisiniz.
Singapur’un süper ağaçları
Merve Sultan Kızılyaka Atasever: Singapur’daki Gardens By The Bay’de farklı iklimlerden bitki, ağaçlar, seralar, yapay dağ, şelaleler ve restoranlar yer alıyor. Bahçenin en güzel ve etkileyici kısmı ise 25- 50 metre yüksekliğindeki 18 süper agaç. Bu ağaçlar, diğer bitkilere gölgelik alan yaratırken bir yandan da fotosenteze yardımcı oluyorlar, yağmur suyunu da topluyorlar.